ŞİİRLER

 

1981

VAZO

 

KEMALİST ÜLKÜ

 

image001

image002

VAZO

Parmaklarından anlayacak

Ateşin yaktığını.

Toprağının her zerresi,

Ruhuna kavuşacak masanda.

Ve nöbetleşe bir karanfil

Tutacaklar içinde.

Yalnız senin göreceğin…

Gözlerinden alır rengini,

Gülüşün güneşidir,

Ayak seslerin kalp atışı.

Bir tas su.

Dünya bu, hani

Olur ya,

Günün birinde

Yoksa eğer yerinde,

Kuşkusuz açmıştır yeniden,

Küçücük bir tümsek üzerinde.

Yapay bir taş ormanı içinde.

Tek dostu kalmıştır: rüzgar.

Yalnız onu karşılar mezar, selamlar, uğurlar.

Karadır alın yazısı, bilinmez.

Günün birinde

Dışarıdaki fırtınanın

Acı sesi

Yalnız rüzgârındır sanki.

Onun yıldızları titreten

Çığlıkları

Duyulmaz olur.

image004

image006

TESTİ

Yamru yumru,

Kaba saba yapılmış

Bir testi.

Bir çığdan arta kalmış

Taş sanki.

Yine de, üflesen

Kırılır o saat.

Bu benim.

Bir boşluk, uçsuz bucaksız

Ve simsiyah.

Kırılan bir yumurtanın

İçi gibi boşalmış havası.

Bu da gönlüm.

Şaşıp kalıyorum,

Nasıl sığıyor diye.

O bilmediğim, götürdükleri gibi

Bir boşlukta

Şu ufacık testiye.

 

image008

LAMBA

Üzeri boncuk boncuk

Kabartılmış bir lamba.

Fitilin alevinden

Kızmış, ateşe dönmüş şişesi.

Bir damla düştü

Üzerine birden.

Bir gürültü duyuldu derinden.

Dünyanın, ağır bir sini gibi

Tepesinde taşıdığı, kalın

Buzlar çatladı, yarıldı sanki.

Karaya vurdu

Bütün balıklar denizlerden.

Delikleri mor bakır

Kevgire bir döndü gök.

Ve üzerinde

Mürekkep damlası gibi duran Ay,

Simsiyah kesildi.

Hep kendi gölgesinde

Oturur dalardı,

Pırıl pırıl aydınlattığı,

Çevresini saran karanlığa.

 

Birden o uzak zifiri karanlık

Atılınca üzerine.

Neye uğradığını şaşırdı.

Kendini okyanusta

Küçücük bir tahta parçası üzerinde sandı.

Güneş gözlerini açınca,

Rüyasını hayra yordu.

Atlayıp şafak denizine

Sabah banyosunu

Aldıktan sonra bile,

Saçlarını örmesi için ona

Gümüş tellerini

Göndermemişti lamba.

Gün boyu önüne gelene sordu.

Boş yere arandı durdu.

Akşam, altın saçları

Dört bir yana dağılmış,

Yorgun argın,

Rüzgârların kolunda

Yatağına dönünce

İvedilikle renk renk

Giysilerini

Sırtına geçirip,

Onu karşılamaya çıkan

Bulutların içleri kan ağlıyordu.

image009

image010

image012

KARARACAK GÖZLERİM

Kararacak gözlerim.

Açınca kapıyı

Sen, göreceksin

Elinde çantasıyla çıkan doktoru.

Neden sonra

Anlayacağım ben, güçlükle

Gelenin sen olduğunu.

Geçip duracaksın önünden şöminenin.

Çıkarıp atacaksın tüm giysilerini içine.

Yanan alevler arasında

Kem bakışlardan

Kalan izlerin

Çatırtısını duyunca,

Bir hoş olacaksın gönlünce.

Koşarak gireceksin altına

Sıcak duşun.

Benim gibi suyu da

Kıskandırırcasına

Mermer vücudunu

Gömeceksin sabuna

Üstelik.

…. Görünce içinde

Gülen gözlerinle saçını,

Çarem yok

Bölüşeceğim

O kara sevdamı

Baktığın ayna ile.

Dönünce arkana

Görmemen için

Her zaman

Beni karşında

Böyle iki büklüm.

image013

image015

ÇORUH

Dinlerdim ninni gibi sesini akşamları,

Yastığa koyunca başımı.

Kuşluğa doğru sabahları

Türkülerle uyandırırdı beni.

Oyuncağım olurdu gündüzleri.

Yerinden kıpırdamazdı.

Göremezdim yüzünü, boyu uzundu.

Dolaşır dururdum yanında

Anlamak için içinden geçenleri.

Sonraları palazlandığım zaman,

Alırdı kucağına, ürperterek.

Hem oyun oynar, hem korkutur,

Hem bir güzel yıkardı beni.

Bilmem, o güzel sesini korur mu?

Hâlâ boyu öyle uzun mu?

image017

DİLEK

Göklerde uç.

Okyanuslarda yüz.

Gezin cennet bahçelerinde.

Konuş yıldızlarla.

Güllerle yarış.

Saklambaç oyna çocuklarla.

Lakin uyan rüyana

Girerse, erkek ya da kadın

 

 

DİLEK

Göklerde uç.

Okyanuslarda yüz.

Gezin cennet bahçelerinde.

Konuş yıldızlarla

Güllerle yarış.

Saklambaç oyna çocuklarla

Lakin uyan girerse rüyana

Erkek ya da kadın

 

image019

KİTAPLAR

Kararsın güneş.

Göz gözü görmesin.

Birbirini kovalasın yıldırımlar.

Gök gürültüleri sağır etsin kulakları.

Erisin çerçeveleri,

Camları yapıların.

Ortaya çıksın kitaplıkları.

Dünyadan ayrılırken

Kol kola durdukları yerden

Uğurlasınlar beni kitaplar.

Göz açıp kapayıncaya kadar

Sürsün bu dileyim, çok değil.

Ulaştıracaktır sonsuza onların anılarını

Kafatasıma dolan topraklar

image021

RÜYA

 

Dayanamaz da özlemine,

Girersem rüyana elimde olmadan,

Bölme benim için uykunu

Gülümse yeter.

Çıkar koynundan

Geçip karşına oturur,

Seyrederim yan gelip yatışını,

Sabaha kadar.

 

02b

68 YIL

Bir yıl gibi uzun

Gelir bana günlerim.

Dönüp bakınca arkama,

Bir de ne göreyim.

Bir gün bile tutmazmış

Şu geçen 68 yılım.

image023

 

RÜYALAR

image024

image026

ANILAR

BİNGÖL GEZİSİ NOTLARI

BİNGÖL

bingöl2a

bingöl3

EŞREF ÜREN

ANKARA SANAT

UREN

MESAJ 1

SA400558a

MESAJ 2

DOLMA